Abdülkadir Geylani Hazretlerinin Büyük Kerameti: Helva ve Hindistan Saltanatı | Tarot Yolu

Abdülkadir Geylani Hazretlerinin Büyük Kerameti: Helva ve Hindistan Saltanatı


Zaman içinde Zaman, Mekan içinde mekan

Tasavvufun en büyük isimlerinden biri olan Abdülkadir Geylani Hazretleri'nin kerametleri, dilden dile, gönülden gönüle aktarılmıştır. Bu kerametlerden biri de hem hikmet dolu mesajlar barındıran hem de hikaye gibi anlatılan, helva tenceresi ve Hindistan saltanatı ile ilgili olan meşhur kıssadır. Gelin, bu ilahi hikmeti birlikte inceleyelim.

Gavs ve Helva Meselesi

Bir gün, Abdülkadir Geylani Hazretleri’nin huzuruna bir talip gelir. Gönlünde bir muradı olan bu adamcağız, Gavs-ı Azam’dan yardım talep eder. Geylani Hazretleri, “Peki, bugün bana bir helva pişir de, bakalım Kudret sana neler ihsan eder, gönlün de huzura ersin” buyurur.

Adam sevinçle helvayı pişirmeye koyulurken, ansızın Hindistan’dan bir heyet çıkagelir. Heyet, hükümdarlarının vefat ettiğini ve Abdülkadir Geylani Hazretleri’nden kendilerine bir hükümdar tayin etmesini rica eder.

İşte bu noktada Geylani Hazretleri’nin kerameti devreye girer. Helva pişiren adama seslenerek:
“Nasıl, Hind padişahlığını kabul eder misin?” diye sorar.

Adamcağız, bu büyük nimeti duyunca coşku dolu bir şekilde kabul eder. Ancak Gavs-ı Azam bir şart koşar:
“Ne kazanırsan, yarı yarıya paylaşacağız.”

Adam bu şartı minnetle kabul eder ve vakit kaybetmeden Hindistan’a doğru yola çıkar.

Hindistan’da Saltanat ve Gavs’ın Hatırlatması

Aradan 11 yıl geçer. Helva pişiren adam, Hindistan’da görkemli bir saltanata, ihtişamlı saraylara, güzel eşlere ve bir de erkek evlada sahip olmuştur. Ancak bu dünya nimetlerinin bir gün hesabı olacağını unutmuş gibidir.

Bir gün, Abdülkadir Geylani Hazretleri’nin Hindistan’a teşrif edecekleri haberi duyulur. Padişah, heyecanla Gavs’ı karşılar ve günlerce sarayında misafir eder. Ancak bir süre sonra, Hazreti Pir artık dönme vaktinin geldiğini söyler. Bunun üzerine padişah, “Efendim, biraz daha kalıp bizleri sevindirin,” diye rica etse de Geylani Hazretleri asıl meseleyi gündeme getirir:

“Beni buraya çağırdınız, fakat sizinle bir sözümüz vardı. Ne kazanırsanız yarı yarıya paylaşacağımıza dair anlaşmıştık. İşte şimdi, burada ne kazandıysanız hesaplaşma zamanı.”

Padişah, tüm mal varlığını hesaplayıp yarısını Abdülkadir Geylani Hazretleri’ne takdim eder. Ancak Gavs-ı Azam:
“İyi ama bir de evladınız var. Onu da paylaşmamız lazım,” der.

Bu söz üzerine padişah şaşkına döner:
“Efendim, bu nasıl olur?” diye sorar.

Cevap ise net ve keskindir:
“Çocuğu ikiye böleceğiz. Size istediğiniz tarafı vereceğim.”

Sınavın Sonu: Helva Tenceresine Dönüş

Bu sözler üzerine Gavs-ı Azam, keskin kılıcını çeker ve “Destûr!” diyerek çocuğu ikiye ayırmak üzere harekete geçer. Tam bu sırada padişah, belindeki hançeri çekerek şu sözleri haykırır:
“Ey sehhar (sihirbaz) herif! Senelerce bana hizmet ettirdin, şimdi de sahip olduğum en değerli nimeti elimden almak istiyorsun!” Diyerek hançeri  Gavs'a saplamaya başlar.

Ancak o anda her şey eski haline döner. Padişah, kendini bir anda eski haline dönmüş, helva tenceresinin başında kaşığı helvaya saplarken bulur. Ne saltanat, ne saray, ne eş, ne de evlat… Olan biten her şey, Gavs tarafından zihin yönlendirmesiyle oluşturulmuş büyük bir mucizedir. 11 sene bir kaç saniyede yaşanmış ve bitmiştir. 

Gavs-ı Azam, ona tebessüm ederek şöyle buyurur:
“Oğlum, karıştır helvayı… Biz cimri değiliz, veririz. Ama zamanı gelmeden de olmaz…”

Kıssadan Hisse: İlahi Hikmetin Derin Mesajı

Bu kıssa, tasavvufun insanı dünya nimetlerinden arındıran, ahiret yolculuğuna hazırlayan yönünü derin bir şekilde anlatır. Geylani Hazretleri, aslında talibini büyük bir sınava tabi tutmuş, dünyanın geçici ve aldatıcı nimetlerine kanmamayı öğretmiştir.

Bu hikaye bize şunu hatırlatır: İnsanın asıl kazancı, dünya nimetlerinde değil, kalbindeki teslimiyet ve gönlündeki imanda saklıdır. Helva, burada sabrın ve tevekkülün sembolü olarak karşımıza çıkar. Ne zaman ki insan zamanı gelmeden nimetleri talep eder, işte o zaman yanılsamaların içine düşer.

Abdülkadir Geylani Hazretleri’nin kerameti, bizlere hikmetli bir ders verir: Dünya fani, ahiret bakidir. Zamanı gelmeden hiçbir şey istenilmez; ancak teslimiyetle bekleyenlere, ilahi hikmetin kapıları ardına kadar açılır.


Bu kıssa, tasavvuf yolunun manevi boyutunu anlamak için derin bir hazinedir. Bu tür hikmetli menkıbeleri okurken, onların ardındaki mesajı kavrayıp hayatımıza tatbik etmeye çalışmak, ruhumuzun olgunlaşmasına vesile olabilir.



Tek Kart Tarot Falı

👇ÜCRETSİZ Online Tarot Falı! 👇

Geleceğinizle ilgili ipuçlarını keşfetmek için bir kart seçin! 🃏💫
Aşk, kariyer ve hayat yolculuğunuz hakkında rehberlik almak için hemen deneyin! 🔮👇
👇 Tarot Falınıza Bakın! 🃏🔮👇

Bir Kart Çekin


Daha yeni Daha eski